Ertuğrul Özkök: Maça 48 saat kala herkes fikrini söyleditakım arkadaşları sanki ne düşünüyor?
Hollanda ile oynayacağımız çeyrek final maçına 48 saat kala UEFA’nın kararı bekleniyor.
Dün akşam Alman medyasında 2 maç ceza verildi haberi çıktıfakat Türk tarafı yalanladı.
Türkiye, bugün UEFA’ya savunmasını verecek…
Ama hâlâ milli kadromuzun 48 saat sonra sahaya en iyi golcümüzden yoksun çıkıp çıkmayacağı belli değil.
Ceza verilirse; eminim, Türkiye’de en İslamcısından en milliyetçisine kadar herkes UEFA’ya yüklenecek.
Bunlara ben de dahilim.
***
Peki sonuç?
Ya milli kadromuz en kritik Hollanda maçına Merih Demiral’sız çıkarsa…
Tepkinizi verin…
Bana göre de UEFA bunu bu noktaya kadar götürmemeliydi deyin…
Ama kendi hisseme reaksiyonumu verdikten sonra oturup düşüneceğim…
Çünkü yaşadığımız o son yarım saati düşünüyorum…
***
Avusturya maçı bitmiş.
Bitiş düdüğünün çalınmasından itibaren geçen yarım saat içinde TRT 1 kanalı Türkiye reyting rekorunu kırıyor.
Reyting yüzde 30’lara dayanmış.
Ne demek bu?
O yarım saat içinde Türkiye’deki açık her 10 televizyondan 8’inde ekranda TRT1 var demek…
Yani o ekranın karşısındakiler sahada…
Yani o an ekran başındaki her 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından 8’i milli maçı izliyor.
***
Ne Diriliş Ertuğrul, ne Abdülhamid…
Ne Sadakatsız, ne Yasak Elma…
Türkiye; kutuplaştığı, manen paramparça olduğu, neredeyse millet olma vasfını kaybettiği şu son 15 yıldır tekrar millet haline gelmiş.
Hani tasada ve sevinçte beraberlik diye unuttuğumuz bir sloganımız vardı…
Unuttuğumuz, kaybettiğimiz bir hissin ifadesi…
Sevinçte beraberliği yeniden bulmuşuz…
Türk’ü, Kürt’ü, Arab’ı, Laz’ı, Karadenizlisi, Egelisi, Güneydoğulusu, Trakyalısı tekrar bir olmuş…
***
Sonra 2 el 4 parmaktan ibaret bir işaret…
Boşverin UEFA’yı…
Boşverin Almanya’yı…
Boşverin Almanya’nın Ankara Büyükelçisini Dışişleri’ne çağırıp fırçalamayı…
Boşverin Alman’larınsını Berlin’de yapmasını…
Geç bunları anam babam…
O gereksiz hareketi kim yaptı?
Dün akşam 2 maç ceza alan Merih Demiral değil mi…
***
Asıl berbatlığı Hollanda maçına değil…
O akşam her 10 Türk vatandaşından 8’ini milli forma etrafında toplamış şahane duyguyu da darmadağın etti.
Bakmayın UEFA kararına ben dahil dümdüz gitmemize…
O 10 bireyden 8’inin tamamı da o hareketi benimsedi mi…
***
Şimdi kimileri çıkıp diyecek ki tam bilakis bu bizi daha da birleştirecek…
Neymiş 2 bin yıldan beri Türk’lerin işaretiymiş…
Geçin bunları…
Hep MHP ve Ülkü Ocakları mensuplarının işareti oldu…
Yani her 10 Türkiye vatandaşından yalnızca birinin desteklediği bir partinin…
Ya geriye kalan 9’u…
Kiminin işareti Rabia, kiminin sıkılmış yumruk, kiminin öteki bir şey…
O işaretin sahibinin aldığı oy yüzde 10…
***
O işarete ve yapanlara hiç itirazım yok.
Git parti mitinginde, MHP grup toplantısında yap…
Git tribünde yap, sokakta yürürken yap…
Ama üzerine milli formayı ve kramponları giyip sahaya çıktığın andan itibaren sen bu milletin, işte bütün maç boyunca seni tek yürek, tek ses olup destekleyen bütün milletin ekibinin oyuncususun.
O güzelim birlik hissini; Rabia işareti, sıkılmış yumruk, bozkurt işareti ile yalnızca kendi siyasi saflarına indirgemeye hakkın yok.
Stadın kapısından çık, istediğin işareti yap.
***
Bak 48 saat sonra maça çıkıyoruz ve sen orada olmayacaksın…
En iyi golcümüzden yoksun çıkacağız sahaya.
Bir bozkurt işareti uğruna kime zarar verdin şimdi?
Yarın sahaya çıkacak olan arkadaşlarına…
Takımına…
Yarı final hayalleri kuran koskoca bir millete…
***
Ha bir de…
Bak dünden itibaren oynadığın Suudi Arabistan’dan da mırıltılar gelmeye başladı…
Oradaki istikbalin de Avrupa’daki istikbalin de yani mesleğin de…
Bir bozkurt işareti uğruna kırmızı kart gördü…
Değdi mi şimdi…
Değdi mi bütünleşmiş kıpkırmızı devasa bir tribünü dağıtmaya…
***
O nedenle merak ediyorum…
Acaba takımda birlikte oynadığın arkadaşların samimi olarak ne düşünüyor o yaptığın hareket hakkında…
Eminim onların içinde de AKP’ye, CHP’ye, İYİ Parti’ye DEM’e oy veren çocuklar var.
Umarım öğrenmişsindir artık ay yıldızdan öteki hiçbir siyasi sembole ihtiyaç duymadan sahaya çıkmanın erdemlerini…