İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Harazi verdiği demeçte, İran’ın nükleer doktrininde muhtemel değişikliklerin, bilhassa de ‘varoluşsal bir tehditle’ müsabakası halinde ihtimaller arasında olduğunu söyledi.
İran Dış İlişkiler Stratejik Kurulu Başkanı Dr. Kemal Harazi, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik devam eden akınlarına ilişkin ülkenin stratejik bakış açısını ifade ettiği açıklamasında, İran’ın savaşın genişlemesini istememekle birlikte buna tamamen hazırlıklı olduğunu vurguladı.
Harazi, İran’ın bölgesel gerginliklere ilişkin tavrını dile getirerek Tahran’ın herhangi bir tırmanmaya cevap vermeye hazır olduğunu belirtti.
Şu anda her şeyin İsrail’e bağlı olduğunu, düşmanca aksiyonlarına devam etmeyi seçmeleri halinde İran’ın da buna uygun şekilde karşılık vereceğini aktaran Harazi, İran’ın İsrail’e yüzlerce balistik füze fırlattığı operasyon ile caydırıcılık kabiliyetlerini sergilediğinin altını çizdi.
‘Rusya ve Çin yeni bir uluslararası sistem inşa etmeye çalışıyor’
Konuşmasında ayrıyeten İran-Rusya alakalarını ve daha geniş bölgesel dinamikleri de ele alan Harazi, Rusya ve Çin’in ‘Batı egemenliğinden kurtulmak için yeni bir uluslararası sistem inşa etmeye çalıştıklarını‘ ve İran’ın da bu amacı desteklediğini söyledi.
Şanghay İşbirliği Örgütü, BRICS ve Yeni Kalkınma Bankası çerçevesinde bugüne kadar atılan adımların bu vizyonla uyumlu olduğunu dile getiren Harazi, İran’ın bu örgütlerin bir üyesi olduğunu ve yeni bir dünya sistemi kurmak için faal olarak çalıştığını belirtti.
İran ve Rusya Federasyonu arasındaki muahedenin hazır olduğunu ve ikili ilişkiler ile işbirliğinin tüm taraflarını kapsadığını vurgulayan Harazi, muahedenin aslında Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen son BRICS Zirvesi sırasında imzalanmasının planlandığını fakat Rusya’nın mutabakatın kıymetini vurgulamak için ikili bir ziyaret sırasında imzalanmasını tercih ettiklerini ve bunun da yakında gerçekleşeceğini kaydetti.
Harazi verdiği demeçte tüm komşu ülkelerin İran’ın stratejik siyasetinin farkında olduğunu ve şimdi bu yönde hareket ettiklerini dile getirdi.
‘Ateşkes görüşmelerine müdahale etmiyoruz’
Ateşkes müzakereleri bağlamında İran’ın herhangi bir müdahalede bulunmadığını vurgulayan Harazi, müzakere etmenin ve ateşkes mutabakatına varmanın Lübnanlıların ve Filistinlilerin hakkı olduğunun altını çizerek ülkesinin iki ülkenin alacağı her türlü kararı destekleyeceğini teyit etti.
Karşı tarafın da taahhütlerini yerine getirmesi şartıyla İran’ın daha önce yaptığı mutabakatlara bağlı kalmaya devam edeceğini sözlerine ekleyeren Harazi, Karşı tarafın yükümlülüklerine bağlı kalmaması ve müzakerelere girişmek yerine İran İslam Cumhuriyeti’ne yaptırım uygulamaya devam etmesinden duyduğu ‘hayal kırıklığını’ da dile getirdi.
‘Varoluşsalk bir tehdit ie müsabakamız halinde nükleer doktrini değiştirmemiz mümkün’
İran’ın nükleer doktrininde mümkün değişikliklere ilişkin sorulara verdiği karşılıkta Harazi, bilhassa İran’ın ‘varoluşsal bir tehditle‘ müsabakası halinde buna benzer değişikliklerin mümkün olduğunu belirtti. İran’ın nükleer silah üretebilecek teknik kapasiteye sahip olduğunu ve bu mevzuda çok önemli bir maniyle karşılaşmadığını vurgulayan Harazi, İran dini lideri Ali Hamaney tarafından yayımlanan fetvanın İran’ın nükleer silahlanmaya gitmesini engelleyen tek kısıtlama olduğunu dile getirdi.
Politika değişikliklerinin füzeler için de geçerli olacağını belirten Harazi, İran’ın füze kabiliyetlerinin iyi bilindiğini ve çeşitli operasyonlarda gösterildiğini kaydederek şimdiye kadar kullanılan füzelerin menzilleri olduğunu ve İran’ın Batılı ülkelerin tasalarını dikkate aldıklarını belirtti.
Konuşmasına devam eden Harazi, Batılı ülkelerin İran’ın özellikle egemenlik ve toprak bütünlüğüne ilişkin tasalarını kabul etmemesi halinde İran’ın da Batılı ülkelerin dertlerini göz gerisi edeceğini vurgulayarak İran’ın füzelerini geliştirmesinin ve menzilini uzatmasının olasılıklar arasında yer aldığının altını çizdi.