Brezilya’da kokain bağımlılığına karşı aşı geliştiriyor. Pekala aşı bağımlılık tedavisine sahiden de destek olabilir mi? Nelere dikkat edilmesi gerekecek?
Kokain, hayati organlara zarar veriyor ve bağımlılık yapıyor. Lakin buna karşın tüketimi gitgide artıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 2021 yılında yaklaşık 22 milyon kişi bu maddeyi kullandı.
Avrupa’da esrardan sonra en çok kokain tüketiliyor, kokainin en çok tüketildiği Avrupa ülkesi ise Almanya. Bunu atık su tahlilleri ortaya koyuyor.
Bir defa kullanılsa dahi kokain bedene önemli ziyanlar verebiliyor, kan dolanım sistemini hudutlarına kadar zorluyor. Bağımlılık yapan bu husustan mahrum kalındığında da şahıslar hem fizikî hem zihinsel bakımdan ağır süreçler yaşıyor.
İşte şu anda Brezilya’daki araştırmacılar, bağımlılık tedavisine destek olacak bir aşı geliştiriyor.
Kokain bedeni nasıl etkiliyor?
Çoğu kullanıcı kokaini toz olarak burun yoluyla, kimileri ise taş kokain (crack) olarak pipo yoluyla tüketiyor. Madde kan yoluyla beyne ulaşıyor ve burada bedeni, dopamin de dahil olmak üzere çeşitli haberci maddeler salımı için uyarıyor.
Kişilerde yol açtığı ruh hali: Öfori. Yani yerinde duramama, aşırı bir çoşku hali. Beden hiperaktif ve ajite bir hale dönüşüyor. Kalp tam kapasite atarken atardamarlar daralıyor. Beden ısısı, kan basıncı yükseliyor. Kimi zaman da kramplara ve komaya girilmesine yol açabiliyor, teneffüsün ve kalbin durmasıyla da insanlar hayatlarını kaybedebiliyor.
Bağımlılık nasıl gelişiyor?
Berlin’de Uyuşturucu Bağımlılığı ile Mücadele Derneği’nin terapistlerinden Hanspeter Eckert, bağımlılığın nasıl geliştiğini DW’ye anlattı.
Kokainin tesirinin 5 ile 30 dakika arasında sürdüğünü, beynin yaşanan duyguyu, “Bu ağır ve olağanüstüydü. Bunu yeniden yaşamak istiyorum” ve “Hayatta kalmak için bu gerekli” diye kaydettiğini söyleyen Eckert, daha fazla kokain dileğinin fikirlere hükmetmeye başladığına işaret etti.
Kişilerin bunun mümkün sonuçları hakkında uyaran iç sesi duyamaz hale geldiklerini anlatan terapist, “Akabinde sağlık, sosyal ilişkiler ve iş ihmal edilmeye başlanır. Bir bağımlılık gelişmiştir” diye konuştu.
Aşı bağımlılığın son bulmasına nasıl destek olabilir?
Brezilya’da geliştirilen aşının ruhsat alması durumunda bunun kokain bağımlılığı tedavisine çok önemli bir katkı sunacağı belirtiliyor.
Aşı bağışıklık sistemini tetikliyor, antikor üretimini sağlıyor. Bu antikorlar kokain moleküllerine bağlanıyor ve büyüyen moleküller kan-beyin bariyerini geçemiyor. Dolaysıyla beyin uyarılmıyor ve uyuşturucu dileğini tetikleyen beyin tepkileri bastırılıyor.
Federal Minas Gerais Üniversitesi Psikiyatri ve Bağımlılık Kısmı Profesörü Frederico Garcia, geliştirilen aşının fareler üzerindeki deneyleri yürüten takımın koordinatörü.
DW’ye konuşan Garcia, insanlar üzerindeki deneylerin de sonuç vermesi ve aşının ruhsat almasıyla birlikte kokain bağımlılığının aşı ile tedavi edilebileceğine, bunun dünyadaki ilk “anti-kokain aşısı” olacağına dikkat çekti.
ABD’deki diğer araştırma ekipleri de aşılar üzerinde çalışmalar yürütüyor. Fakat insanlar üzerindeki klinik deneyler şimdi sonuçlanmadı, bu türlü bir aşının piyasaya sürülüp sürülmeyeceğine ilişkin belirsizlik de devam ediyor.
Aşı tek başına kâfi olur mu?
Aşı araştırmalarının prensipte olumlu olduğunu söyleyen terapist Eckert ise ihtiyatlı. Uyuşturucu bağımlılığı ile mücadelede terapinin büyük değer taşıdığına dikkat çeken Eckert, uyuşturucu kullanma isteğinin yeniden oluşmasını engellemenin yanı sıra bireylerin hangi arkadaşlardan uzak durulması gerektiği zor kararlar almasına destek olmanın çok önemli olduğuna vurgu yaptı.
Eckert, ayrıyeten aşı yapılanlarda titiz olunması gereken bir diğer noktaya, dozaşımı (overdose) riskine dikkat çekti. Aşı olunmasına karşın yeniden de kokain tüketmek isteyenler olabileceğini söyleyen terapist, tüketilen kokainin istenen etkiyi yaratmaması sebebiyle de şahısların daha da fazla madde tüketmeye yönelebileceği, bunun da dozaşımı ve vefatla sonuçlanabileceğini aktardı.
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nden Marica Ferri ise “Artık kokain kullanmıyor olmak tüm meselelerin çözüldüğü manasına da gelmiyor” dedi.
Terapi süreçlerinin çok önemli olduğunu, bu süreçlerde bireylerin ruhsal ve sosyal etraflarına odaklanıldığını anlatan Ferri, uyuşturucu kullanımının yol açtığı fizikî hasarın güzelleşmesinin de zaman alabileceğini kaydetti.