Spor yazarları Fenerbahçe-Rangers maçını değerlendirdi

EMRE BOL – ŞİMDİ BİTMEDİ

Henüz maçın başında Szymaski’nin gereksiz ve ukalaca yanlışıyla geriye düştük. Her futbolcuya öncelikli olarak kendi ceza alanı içinde çalım atmaya çalışmaması, topu eveleyip gevelememesi öğretilir. Bu düzeyde bir oyuncu bu yanılgıyı yapmamalıydı. Fenerbahçe dün gece en çok Fred’i aradı. Onsuz orta saha öylesine boş kaldı ki; Rangersli oyuncular verkaç yaparak kolay kolay ceza alanımıza geldiler. Üzerine bir de Fenerbahçe atakları tamamlayamayınca süratli kontra ataklarla tesirli oldular.

Mourinho ikinci yarı bu zahmetleri gördü ve 4’lü savunmaya geçiş yaptı. Lakin yeniden rakibin süratli çıkışlarına bir türlü mani olamadı. İki kritik VAR kararıyla 2 farklı geriye düşmekten kurtulsa da Rangers’in 3. golü çeşidi ezaya soktu. Amrabat takımın tek ayakta kalan ismiydi. Her yere koştu her açığı kapatmaya çalıştı. Mourinhoi bir deneyimin gözünü karartıp, bu türlü süratli rakip karşısında bütün atakçılarını oyuna almasına çok şaşırdım.

Sonuçta rövanş maçı olacak. Topunu, tüfeğini artık her şey bitme noktasına geldiğinde kullanacaksın. Çok hamle oyuncusunun sahada olması çok gol atacağın manasına gelmiyor.yeme ihtimalinin çoğaldığı manasına geliyor. Ben hala tipten ümidimi kesmedim. İskoçyadaki müsabakada hem Fred hem de Osayi Samuel olacak. Orta alanı daha derli toplu bir grupla çeşidi geçebiliriz. Çünkü Rangers’ın tek özelliği yaptıkları süratli çıkışlar. Yoksa inanın Fenerbahçe’nin kalibresinde değiller.

MUSTAFA ÇULCU – ALKIŞI HAK ETTİ

UEFA garantisi olunca futbolun izlenme keyfi bir öteki. Zira herkes sahanın içinde futbola odaklanıyor. Kozmik kurallar, disiplin, hürmet, kullanılan destek argümanlar “Gol çizgisi teknolojisi benzeri” başlama saati, her şey oyunun seyir zevkini artırmaya yönelik.
Biz derbiyi Seçkin hakemimize güvenip teslim edemezken UEFA çeyrek finale bayan yardımcı hakemi atayarak kurumsal inancın ve hürmetin cinsiyetten değil muvaffakiyetten geçtiğini bize gösterdi.

Fenerbahçe uzaklaştıramadığı topta en üretken oyuncuları Dessers’in şok golünün tesirini çabuk atarak oyuna döndü. Rangers 5-4-1 ile savunmayı kalabalık tutarak merkezden Fenerbahçe’ye imkan vermedi. Topa sahip olduklarında ise çok çabuk çıkarak kaleye gittiler bunu attıkları sayılan ve sayılmayan gollerle gösterdiler.

En zayıf tarafları ise hava topu savunmalarıydı ki Fenerbahçe kornerden gelen topla golü buldu.
Amrabat ve Szymanski orta alanda, savunmada ve atağa takviyede uyumlu ve tesirli olamadılar.
Bu akşam da gördük ki fizik kapasitesi yüksek ve kompakt oynayan kadrolar sene başından bu yana Fenerbahçe’yi hep zorladılar.

Rangers sabırlı savunma, süratli hamle ile hiç gayeden şaşmadan taktik sadakati önde tutarak oynadı.
Rakibin geçiş oyunlarında çaresiz ve eksik yakalanan Fenerbahçe’yi farklı yenilgiden VAR kurtardı.

İspanyol Alejandro Jose Hernandez; çok deneyimli ve otoriter bir hakem. O denli ki Avrupa da meslek basamaklarını tırmanırken La Liga’da yönetmediği derbi kalmadı. Temaslı oyuna izin vererek tempo kazandırdı.

Oyun yönetimi, otorite ve faul standardı çok düzgündü.
Rangers’ın 55 ve 57. dakikalarda Dessers ile attığı iki gol santimlerle VAR’dan ofsayt “Her iki golde de ofsaytlar 2’12’de lakin tespit edildi” gol iptalleri ve hakemin gösterdiği sarı kartlar doğru. 18 faulle taviz vermeden alkışı ve saygıyı hak eden başarılı bir yönetim gösterdi.

GÜRCAN BİLGİÇ – AYARLAR BOZULMUŞ

Nasıl başardılar bilmiyorumfakat yanılgısız olması gerekenlerin, en berbat oynamayı seçtikleri geceydi. Rangers’ın attığı gollerin tamamı ferdi yanlışlardan geldi. Szymanski’nin verimsizliği neredeyse rakibi bir kişi fazla oynatır oldu. İkinci golde genç Yusuf ofsaytı bozdu, Cerny’i kimse kovalamadı.

Sayılmayanlar da var, konutlara şenlik.
Mourinho’nun maç öncesindeki tahlili de sahayı tarif ediyor. “İyi savunma yapıyorlar, iyi kontraya çıkıyorlar. Ben bugünden daha çok tedirginim, rövanştan korkmuyorum” dedi. Maçı saatler önce oynamış güya.

Herkes Fred’in eksikliğindeki orta sahayı konuşuyor ama Mert Müldür’ün de “patinaj” yaptığı, Kostic’in tek başına ofansif atakları yüklendiği de ortada. Çok umutlar vardı maçtan, Fenerbahçe takımı geçmişin rahatlığında “ceza” ödüyordu.

İskoçlar hem ferdî beceriyi, hem oyun aklını, hem de koşu kalitesini getirdiler sahaya.
Fenerbahçe’nin ikinci yarı ataklarında ise mantık aramak manasız hale geldi. Talisca ile dörtlü, Maximin ile de beşli forvete döndüler.
Amrabat, defans kontağında tek başına, öbürleri rakip ceza alanı önünde kalabalığın arasında.
Tek görev vardı, topu yerden ya da havadan bu bölgeye getirmek.

Plan kaos olunca, ataklardan randıman almak da alandakilerin ferdî performansına kaldı. 2-1’den dönmek ismine içeriye kulübedeki tüm ofansifleri atmak, “Plan ideolojinin önünde olmalı” diyen bir teknik adamı, yani Mourinho’yu açıklamıyor. Kendini inkar ederek, “Taktik-maktik yok” kararı alması aslında bir vazgeçiş.
Ardındaki binden fazla maçın hangisini bu türlü oynadı sanki?

Gecenin tek iyi notu oyuncuların da tribünlerin de skoru kabul etmeyip, neleri varsa ortaya koymaları…
Tribünlerin skora karşın bu çabayı görüp, maça asılmaları. Dediğimiz benzeri geçen haftalar, seri galibiyetler, kimilerinin ayarlarını bozmuş… Tahminen kendilerine gelirler.