BM: İsrail’in tahliye emirleri nedeniyle Gazze’de yardım faaliyetleri durdu, çocuk felci bu şartlarda hızla yayılabilir

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de yardım faaliyetlerinin İsrail ordusunun tahliye buyrukları nedeniyle askıya alındığını açıkladı.

Basına konuşan kıdemli BM yetkilisi, güvenlik dertleri nedeniyle BM işçisinin bölgedeki çalışmalarını sürdüremediğini aktardı.

İsrail ordusunun tahliye buyruğu verdiği ve saldırmaya hazırlandığı kimi bölgeler, Deyr el Balah yerleşim merkezini kapsıyor. BM faaliyetlerinin çok önemli bir kısmı da bu bölgeden yürütülüyor.

Yardım faaliyetlerini yürüten işçinin süratle bölgeyi terk ettiği ve ekipmanlarını geride bıraktığı bildirildi.

Ancak yetkili, BM’nin Gazze’yi terk etmeyeceğini, çalışmaları itimatla sürdürecekleri yeni bir yer aradıklarını dile getirdi.

İsrail ordusu ise Hamas ve diğer silahlı gruplara karşı yürüttüğünü söylediği operasyonlar öncesinde “sivilleri korumak amacıyla” tahliye buyruğu çıkarttığını söyledi.

Pazartesi günü İsrail ordusunun “Deyr el Balah’daki terörist alt yapısını imha etmek için operasyona devam ettiği” iddia edildi.

BM’ye göre, 7 Ekim’de savaşın başlamasından bu yana Gazze’nin yüzde 88,5’luk kısmı için tahliye buyrukları çıkarıldı. Bu durum, 1,8 milyon kişiyi “insani bölgelere” göç etmeye itti. Fakat bu bölgeler toplamda 41 kilometrekare genişliğinde ve temel altyapı gereksinimlerini karşılamaktan uzak.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre savaşın başından bu yana İsrail akınlarında 40 bin 430 kişi öldürüldü. Bunların çok önemli bir kısmının çocuklar ve bayanlar olduğu belirtiliyor.

‘İnsanların bize ihtiyacı var’

Deyr el Balah’daki yerel yetkililer, yaklaşık 250 bin kişinin 16 Ağustos’tan itibaren birkaç mahalleye sıkıştığını kaydediyor. İsrail ordusunun tahliye buyrukları, bölgede yaşayanları küçük bir alanda barınmaya yöneltti.

BM’den ve öbür yardım kuruluşlarından çok sayıda yardım çalışanı da bu buyruklar doğrultusunda hareket etmek zorunda kaldı.

Pazar günü çıkarılan bir tahliye buyruğu, BM ve diğer kuruluşlara ait 15 binanın ve dört BM ambarının bulunduğu bölgeleri içeriyor.

Deyr el Balah’daki BM operasyonunun yetkililerinden Sam Rose, “Bu sabah itibarıyla Gazze’de faaliyetimiz durdu.burayı terk etmiyoruz zira insanların bize ihtiyacı var. Nüfusun gereksinimleriyle BM işçisinin güvenliği arasında bir istikrar gözetmeye çalışıyoruz” dedi.

BM yetkilisi, “İsrail’in ilan ettiği insani yardım alanları çok daraldı, şu an Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 11’ine kadar geriledi. Lakin bu yüzde 11’lik kısmın tamamı da yardım çalışmaları için uygun değil, zira bir kısmında kumullar var, bir kısmı kalabalık nüfus bölgeleri” sözlerini kullandı.

BM yetkilisi Rose sözlerine şöyle devam etti:

“İşte bu şartlarda çocuk felci Gazze’de yeniden ortaya çıktı ve çok süratli şekilde yayılabilir.”

İsrail ordusu şimdiye kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 88,5’u için tahliye buyrukları çıkarttı.

“Yetersiz beslenen çocuklar, yok edilmiş sağlık sistemi, yetersiz su ve hijyen… İnsanlar çöplerin ve atık suların arasında yaşıyor. Stresliler, dertliler, bağışıklık sistemleri çökmüş durumda.”

Rose, BM’nin çocuk felci aşısı kampanyası için gayret gösterdiğini, 640 bin çocuğu aşılayarak salgının önüne geçmeyi planladığını da aktardı:

“Aşılar geldi. Bunları uygulamamıza imkan tanıyacak insani ortalar için davet yapıyoruz.”

Médecins Talih Frontières (MSF, Sınır Tanımayan Doktorlar) da Deyr el Balah’daki son tahliye emirlerinin El Aksa Hastanesi yakınlarını da etkilediğini söyleyerek ihtarda bulundu.

Tıbbi yardım kuruluşu, hastaneye 250 metre uzaklığında Pazar günü gerçekleşen bir patlamanın paniğe neden olduğunu, birçok kişinin bölgeden uzaklaşmaya çalıştığını kaydetti.

MSF’nin açıklamasında şunlar söylendi:

“Yaralıların güzelleştirilmesi için yapılan çalışmaları askıya almayı kıymetlendiriyoruz. Hastanedeki 650 hastadan yalnızca 100’ü burada kaldı. Ağır bakımda yedi kişi var.”

“Bu durum kabul edilemez. El Aksa Hastanesi, öbür bir alternatif olmadığı için kapasitesinin çok üzerinde hasta alıyordu. Herkes hastaneye ve hastaların tıbbi yardıma erişmesine hürmet göstermeli.”

Hastanedeki acil tabiplerinden Dr. Anas İbrahim, BBC Arapça’ya yaptığı açıklamada, “mevcut durumun tarif edilemez olduğunu” söyledi:

“Tahliye buyrukları yayıldıkça, kırıkları ve yaraları olan hastalar da hastaneyi terk etmeye başladı zira hücuma maruz kalmaktan korkuyorlar. Herkes korkuyor.”

İsrail ordusu ise tahliye buyruklarının hastanaleri ve tıbbi tesisleri kapsamadığını, hastaların ve sağlık çalışanının bu bölgeleri terk etmesinin gerekmediğini duyurdu.