DEVA’lı Kâya Ösen’den AKP sıralarına: Eş dost medya işvereni olsun diye halkın alın teri peşkeş çekiliyor
İklim Kanunu Teklifi’nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, AKP sıralarına; “Eş-dost Medya işvereni olsun diye halkın alın terini peşkeş çekiyorsunuz. Ziraat bankası yeniden çiftçilerin olmalı” diyerek tepki gösterdi.
Aydın ve İzmir’de çiftçilerin zor durumda olduğunun altını çizen DEVA Partili Ösen, Aydın Valiliği üreticiye “Su yok kuru tarım yapın” diyor, “Su vermediğiniz arazi sahipleri ne yetiştirecek?” diye sordu. İzmir Milletvekili Ösen, konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Türkiye’nin ayakları sağlam yere basan bir kanuna ihtiyacı vardır”
“Türkiye’nin ayakları sağlam yere basan, kapsamlı, gayeleri netleşmiş bir iklim kanuna ihtiyacı var. Bu kanun teklifi Avrupa’ya sevimli gözükmek için yapılmış, karbon emisyonu konusunda bir yol haritası olmayan, sınırda karbon uygulamasının ruhunu anlayamamış bir tekliftir.
Dünya ikliminde yaşanan değişimlerin suyumuzun azalmasında tesiri elbette yadsınamaz. Lakin hükümetin suya, suyun tüketim hallerine ve suyun üretim için endüstride ve tarımda kullanımına gereğince değer vermediğini de kabul etmemiz gerekiyor. Bakın sizlere çok yakın bir örnek seçim bölgem, Ege Bölgesi’nden Aydın’dan. Aydın Valiliği aldığı kararla Büyük Menderes Havzası üzerinden tarım yapan çiftçilere ‘su yok kuru tarım yapın’ dedi.
Evet yanlış duymadınız. Valilik tarafından alınan karara göre bölge barajlarındaki su ölçüsünün kritik düzeye düşmesinden ötürü tarım alanlarının sırf yüzde 50’sine su verilecek ve bu su en fazla iki sefer verilecek. Bu durumda Aydınlı çiftçi ne yapacak? Su vermediğiniz arazi sahipleri ne yetiştirecek? Borçlarını nasıl ödeyecek? Bir dayanağınız ya da borçların ertelenmesi gibi bir çalışmanız var mı? Yoksa her yaptığınız işteki ‘yaptım oldu’ mu diyeceksiniz?
Aydın’da yaşanan durumun birebiri İzmir Bergama’da, Kınık’ta, Dikili’de de var. Tüm Bakırçay Havzası sulama problemiyle karşı karşıya ve su kesintilerine gidiyorsunuz. Bölgedeki yetkililer ekinlerin yetiştiği bu periyotta feryat ediyorlar. Su bize bugün verilmeyecekse ne zaman verilecek diyorlar, seslerini duymuyorsunuz. 85 milyon insanı doyurması gereken Türkiye yıllık kullanılabilir suyunun yüzde 70’ini ziraî sulamaya ayırıyor.
“Eş dost medya işvereni olsun diye halkın alın teri peşkeş çekiliyor”
Ülkemizde ziraî sulamada gereksinimden fazla su harcanıyor. Yüzey sulama dediğimiz eski yöntem sulama ile tarımda kullandığımız suyun yarısını israf ediyoruz. Bunun yerine çiftçilerimizin daha verimli sonuçlar alacağı ve daha az su tüketeceği damlama sulama ve yağmurlama sulama sistemlerine geçişini hükümet teşvik etmeli ve desteklemelidir. Lakin görüyoruz ki sizin öncelikleriniz arasında çiftçi yok. Çiftçiyi düşünmek yok.
Soruyorum sizlere hükümet yetkilileri neden biraz da bizim vatandaşımızın karnı ucuza doysun, üreticimiz huzur bulsun demiyorsunuz? Siz üreten, yetiştiren İzmirliye, Konyalıya, Urfalıya değil de neden yurtdışındaki faiz lobilerine hizmet ediyorsunuz? Yapılan bilinçsiz sulamanın ülke ekonomisine ve etrafına verdiği ziyanları görmezden gelemeyiz.
Bu noktada Tarım Kanunu ile hükümetin kanunen vermek zorunda olduğu ziraî destek paketleri içerisine sulama sistemlerine teşvik getirilmelidir. Eş dost medya işvereni olsun diye halkın alın terini, vatandaşın parasını, kredi ismi altında peşkeş çeken Ziraat bankası yeniden çiftçilerin olmalı ve bu bahiste çiftçiye destek sağlamalıdır. Hak, hakkı olana yöntemince verilmelidir.”