Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Karul’dan yapıların üzerine ağaç dikildiği iddialarına ilişkin açıklama

Şanlıurfa’da, ‘tarihin sıfır noktası’ olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’de, toprak altında bulunan yapıların üzerine ağaç dikildiği istikametindeki sosyal medyada ortaya çıkan savlara Göbeklitepe Hafriyat Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul tepki gösterdi. Prof. Dr. Karul, iddiaların üzücü ve utanç verici olduğunu ifade etti.

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan ve 12 bin yıllık geçmişiyle dünyanın en eski tapınağı kabul edilen Göbeklitepe’de hafriyat çalışmaları devam ediyor. Göbeklitepe Hafriyat Başkanı Prof. Dr. Karul, Göbeklitepe’deki hafriyat çalışmalarının kasti olarak durdurulduğu ve bölgede yapılan lazer taramasında toprak altındaki kalıntıların üzerine ağaç dikildiği istikametindeki sosyal paylaşımların doğru olmadığını vurguladı.

Göbeklitepe’de hafriyat çalışmalarının sürdüğünü belirten Karul, “Göbeklitepe’de 2024 yılı çalışmalarına mayıs sonunda başladık. Ekim ayı ortalarına kadar burada olacağız. Bu yıl müdafaa çatısının altındaki hafriyat alalarında çalışmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl yaban domuz heykelinin bulunduğu mevki ve diğer tamamlanmamış işlerimizi büyük ölçüde bitirmeyi planlıyoruz. Ayrıyeten dikili taşların sağlamlaştırılmasında da yenilemeler yapacağız. Bu yıl dörtgen planlı yapılarda başladığımız duvarların sağlamlaştırma süreçlerine devam edeceğiz. Kazılarımız sezon sonuna kadar sürecek” dedi.

”Ağaçları biz dikmedik”

Karul, Göbeklitepe’deki ağaçlarla ilgili sosyal medyada yayılan savlara ilişkin olarak da şunları söyledi:

“Göbeklitepe’nin batı kısmındaki lazer taramasında ağaçların dikildiği bölgede bizim bir alakamız yoktur. Burada arazi sahipleri, kamulaştırma bedelini artırmak amacıyla kendi ağaçlarını dikmişlerdir. O ağaçların taşınmasıyla ilgili uzun vakittir gündemde olan sorun çözülecektir. Arkeologların önceliği, toprak altındaki kalıntıların korunmasıdır ve bu hususta çalışmalar devam etmektedir.

Bu savlar son derece gülünç ve üzücüdür. İddiaları ortaya atanların bir yaptırımla karşı karşıya gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Toplumun bunagerçek dışı bilgileri dikkate almamasını umuyoruz. Buradaki amaç kimseyi mağdur etmek ya da etrafa bu manada radikal bir müdahale etmek değil ama arkeoloji alanının bütünlüğünü korumak, toprak altındaki kalıntıların korunması biz arkeologların önceliğidir. Diğer idari sıkıntılar arkeologların tahlil üretebilecekleri şeyler değildir. Bundan Ötürü yakın gelecekte çözüleceğine inanıyoruz.

Sorun olmayan bir şeyi meseleymiş gibi gösterip üzerine de bizi bu bağlamda konuşturmaları, buradaki arkeolojik keşifleri konuşmaktansa buna benzeyengerçek dışı şeylerle kamuoyunu meşgul etmeleri açıkçası üzücü. Bizim için gülünç olsa da vakit kaybediliyor. O yüzden kimsenin buna prestij etmemesini umuyoruz. Son derece üzücü argümanlar bu tezler son derece utanç verici bir durumdur. Bu iddiaları ortaya atanlara bir yaptırım uygulanacaktır. Toplumu bu şekilde aldatmanın bedeli olması lazım.”