İran dini lideri Hamaney ABD Başkanı Turmp’ın görüşme davetini kamuoyunun aldatılmasına yönelik bir hareket olarak nitelendirdi.
İran’ın dini lideri Ali Hamaney Çarşamba günü ABD Başkanı Donald Trump‘ın İran’a yönelik iletisine cevaben yaptığı konuşmasında, ABD başkanının İran’a yönelik görüşme davetini ‘kamuoyunun aldatılması‘ olarak nitelendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yetkilileri, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir araya gelerek Trump’ın mesajını ilettiği dile getirmişti.
Hamaney, Trump‘ın İran ile müzakereye hazır olduğunu söylemesinin, dünya kamuoyunun yanıltılması manasına geldiğini ifade ederek, “Bu şu manaya geliyor: Müzakerelere ve nihayetinde barışa karşı olmadığımızı lakin İran’ın buna hazır olmadığını gösteriyor” dedi.
Hamaney konuşmasında, ABD’nin geçmişteki tavrına da dikkat çekerek, “Siz ABD olarak dönüp kendinize bakın! Birkaç yıl boyunca oturduk, müzakere ettik. Bu adam, imzalanmış ve tamamlanmış bir muahedeyi yırtıp attı. İşe yaramayacağını bile bile nasıl müzakere edebiliriz?” diye konuştu.
Geçtiğimiz Cuma günü Trump, Hamaney’e bir mektup gönderdiğini ve bu mektupta İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile bir muahedeyi tercih edeceğini ifade etmişti. Washington’un İran’ın nükleer sıkıntısını çözmek için askeri ya da diplomatik prosedürler üzerinde durduğunu dile getiren Trump, fakat tercihinin müzakerelerden yana olduğunu vurgulamıştı. Şubat ayında Trump, İran’a karşı askeri harekata girişmek yerine bu ülkeyle bir anlaşma yapmaya hazır olduğunu söylemiş, İran ile Tahran’ın barışçıl bir şekilde gelişmesine ve zenginleşmesine imkan tanıyacak ‘doğrulanmış‘ bir nükleer barış muahedesi yapmak istediğini ifade ederek çalışmalara derhal başlanması davetinde bulunmuştu.
Salı günü Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada Moskova’nın, İran’ın nükleer programıyla ilgili meselelerin tahlilinde Tahran’a yardımcı olmaya hazır olduğunu bildirmişti.
2015 yılında İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, Rusya, ABD ve İran, Tahran’ın nükleer programının engellenmesi karşılığında yaptırımların kaldırılmasını içeren bir nükleer anlaşma imzalamıştı. Fakat Donald Trump, 2018 yılında ABD’nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan çekilmesiyle birlikte Tahran’a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu. Buna karşılık, İran anlaşma kapsamındaki taahhütlerini kademeli olarak azaltmaya başlamış ve nükleer araştırma ve uranyum zenginleştirme düzeyleri üzerindeki kısıtlamalardan vazgeçtiğini açıklamıştı.