“Ankara, birbirine düşman olan İran ve İsrail’in, Suriye’deki mevcut rejimin çökmesi, tercihan Suriye’nin parçalanması için farklı ayrıdeğirmene su taşıdığına inanıyor”
Gazeteci Murat Yetkin, Lazkiye ve Tartus’ta başlayan Banyas ve Cebel bölgelerinde ağırlaşan çatışmalarda yüzlerce Alevi’nin öldürülmesiyle ilgili kaleme aldığı yazısında “Ankara, son olayların dış kışkırtma olduğu kanısında” diye yazdı.
Suriye’de devrik Beşar Esad idaresine yakın askerlerin de içinde yer aldığı silahlı gruplara karşı Alevilerin ağır olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus ve Humus kentlerinde Suriye Milli Ordusu (SMO) dayanaklı yeni Suriye ordu güçleri tarafından başlatılan büyük çaplı operasyonların akabinde katliam tasaları gündeme gelmiş, bölgede yeni Suriye ordusu ile silahlı gruplar arasında yaşanan çatışmalarda esir alındıktan sonra çok sayıda kişinin öldürüldüğüne dair görüntüler sosyal medyada yer almış, binden fazla Alevi hayatını kaybetmişti.
Suriye’deki gelişmelere ilişkin şimdiye kadar yapılan açıklamaları değerlendiren uzman, “Ankara, birbirine düşman olan İran ve İsrail’in, Suriye’deki mevcut rejimin çökmesi, tercihan Suriye’nin parçalanması için farklı ayrıdeğirmene su taşıdığına inanıyor. Her iki ülke Esad rejiminin devrilmesiyle Türkiye’nin tesirinin artmasından da rahatsız” diye yazdı.
Yetkin devamında şunları kaydetti:
“Suriye’nin parçalanması hem İsrail hem İran’ın işine geliyor. Elbette kurucusu Öcalan’ın “silah bırakma ve kendini fesih” daveti yaptığı PKK ve PKK’nın Suriye örgütlenmesinin de. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ‘X’ bildirisinde ‘yabancı cihatçılar dahil İslamcı teröristlerin’ saldırısını kınarken ABD’nin Hristiyanlar, Dürziler, Aleviler ve Kürtler etnik ve dini azınlıkların yanında olduğunu vurguladı. ‘Yabancı cihatçılar vurgusu dikkat cazibeli. Suriye’den iyi haber alan gazeteci İsmet Özçelik de Aydınlık’taki yazısında, Alevilere asıl ‘acımasızca’ saldıranların, ‘Şara’nın da söz geçirmekte zorlandığı’ Çeçen, Uygur, Özbek, Tacik selefi mücahitler olduğunu öne sürüyordu. Fidan konuşmasında Şara hükümetinin ‘uzlaşmacı’ halinin Suriye’de karışıklık bekleyen birçok bölge ve bölge dışı aktörün aslında hevesini kursağında bıraktığını’ söylese de durum hala ziyadesiyle kırılgan.”