İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresinde konuşma yaparak dakikalarca ayakta alkışlanmasını eleştiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Savaş suçlularının yeri Meclis kürsüleri değil sanık sandalyesidir. Gazze’deki açık savaş kabahatlerinin üstünü örtmeye Netanyahu’nun palavraya dayalı gösterisi yetmeyecektir.” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
ABD Kongresindeki dokunaklı tablo İsrail “işgal”inin Filistin topraklarıyla sınırlı kalmayacağını göstermiştir. Uluslararası hukuku hiçe sayan, bölgeyi ateşe veren ve kendi halkı nezdinde bile saygınlığı sorgulanan bu bireye ırkçı nefretini ve barış zıddı telaffuzunu tekrarlaması için bu şekilde bir imkân sağlanması esef vericidir.
Netanyahu, kimi ABD’li siyasetçilerce de doğru şekilde işaret edildiği üzere, Gazze’de akan kanın durdurulması ve bölgede kalıcı barışın sağlanması önündeki en büyük engelin şahsen kendisi olduğunu konuşmasıyla gözler önüne sermiştir.
Şahsi ikbali uğruna, kural temelli uluslararası sistemi çöküşe sürükleyen bu siyasetçinin, ABD benzeri demokrasi ve insan haklarına bağlılık tezindeki bir ülkenin meclisinde saygın bir devlet adamı benzeri muamele görmesinin, Türkiye’de ve dünyada olduğu kadar, ABD’de de infiale sebep olması pek olağandır. Çok sayıda Kongre üyesinin bu sahne gösterisine alet olmayı reddetmesi bu yalın gerçeğin sözüdür. Tüm insanlığın başından itibaren izlediği Gazze’de yaşanan soykırıma varan katliamın ve açık savaş kabahatlerinin üstünü örtmeye Netanyahu’nun palavraya dayalı gösterisi yetmeyecektir.
Demokrasi, hukuk ve adalet benzeri pahaları ve Ortadoğu’da gerçek bir barış umudunu ayaklar altına alan alkış ve tezahüratlar karşısında ise, Kongre binasının içinde ve dışında maşeri vicdanın sesi olanların gösterdiği hali son derece değerli buluyorum.
Şaibeli bir ismin parlamentolarında konuşturulmasına başından beri karşı çıkarak oturuma katılmayan sağduyu sahibi Kongre üyelerini ve cesaretli itirazlarını dile getirenleri takdirle karşılıyorum.
ABD halkını, sokaktaki çoğunluğun saflarında, adaleti ve barışı savunmaya devam etmeye davet ediyorum.
Bu vesileyle günden güne genişleyen insanlık cephesinin akıl ve vicdan sahibi fertlerini güçlü dostluk hisleriyle selamlıyorum.
Hak er yahut geç yerini bulacak, adalet kesinlikle tecelli edecektir.