ABD Kongresi’nin Türkiye’nin 40 yeni ve 79 modernize edilmiş F-16 satın almasını onaylama kararını değerlendiren Rus uzman Korotçenko, bu kararın Türkiye’nin diplomatik başarısı olduğunu belirtti.
Hazar Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Genel Yöneticisi ve Natsionalnaya Oborona (Ulusal Savunma) mecmuasının Genel Yayın Direktörü Emekli Albay İgor Korotçenko, Sputnik’e açıklamasında, ABD Kongresi’nin Türkiye’ye yeni ve modernize edilmiş F-16’ların satılmasını onaylama kararının büyük bir mutabakatın bir modülü olduğunu ifade ederek bu bahis ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Bu büyük anlaşma, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesini, buna karşılık ABD’nin yeni ve modernize edilen F-16’ların satın alınması önündeki tüm mahzurları kaldırmasını öngörüyordu. Bu mutabakatın tertibinde anahtar rolün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ait olduğunu düşünüyorum. Kendisi çok deneyimli bir siyasetçi. Geçmişte MİT’e başkanlık yapması, geniş yelpazede bağlara ve kapalı kapılar arkasında çok önemli mutabakatlara varma yeteneğine sahip olduğu manasına geliyor. Bu nedenle genel olarak tüm bu durumu, Ankara ve Washington’un çıkarlarını koordine etmesini mümkün kılan bir anlaşma olarak kıymetlendirilebilir. Başlarda Washington, karşılığında hiçbir şey vermeden TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesini sağlamak için F-16’ları baskı olarak kullanıyordu. Fakat Ankara, ustalıkla diplomatik oyun ve diplomatik baskı sayesinde Washington’a karşı yükümlülükler kabul ettirdi. Bu nedenle genel olarak bu basamakta Türkiye ulusal çıkarlarını hayata geçirerek ABD’yi kendine hürmet duymaya zorladı. Bu kesinlikle Ankara için büyük muvaffakiyet.
Öte yandan muahedenin gelecekte Türkiye üzerinde baskı kurma riskini de barındırdığını kaydeden Korotçenko, sözlerini şöyle sürdürdü:
Washington, Amerikan silah satın alan ülkelere, söz dinlemez hale geldiklerinde büyük baskı uygulamakla meşhur. Bu çeşitten, sevkiyat sürecinin dondurulduğu, yedek modüllere ve teknik bakıma ambargo uygulandığı bir sürü anlaşma hatırlıyoruz. Bu yüzden elbette Ankara’nın bu evrede elde ettiği diplomatik muvaffakiyete karşın bu anlaşma kapsamında Türkiye için büyük riskler devam ediyor. Buna benzer riskler arasında, F-16 aviyoniklerine, dışarıdan bir sinyalle bu uçakları kullanılamaz duruma getirebilecek yazılım ve donanımın yüklenmesi gösterilebilir. Saddam Hüseyin’in elindeki hava savunma sisteminin nasıl devre dışı bırakıldığını hatırlıyoruz. Karmaşık radyo elektroniklerine sahip Amerikan askeri teçhizatıyla ilgili buna benzer riskler çoğu zaman var.