Son dakika Fenerbahçe haberleri: Trendyol Süper Lig’in 25. haftasında Fenerbahçe ile Alanyaspor karşı karşıya geldi. İki takım sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı. Fotomaç Gazetesi yazarları, Fenerbahçe – Alanyaspor maçını dikkat çeken sözlerle değerlendirdi. İşte o yazılar… (FB spor haberi)
ERMAN TOROĞLU – AYNAYA BAKMAK!
Alanyaspor, Fenerbahçe ile önce bir baş başa oynayayım dedi, sonra gereksiz yere geriye çekildi. O kadar geriye yaslanır ceza sahana çekilirsen büyük gruplar gelir pozisyon yakalar, hakem de onlara yardım eder ve mahkum olursun. Fenerbahçe 2-1 öne geçtikten sonra herkes işin bittiği düşündüAlanya’nın golü bütün işleri bozdu. Alanyaspor 2-2’den sonra “Ben bu Fenerbahçe’yi yenerim kardeş”‘ dedi ve baş başa oynamaya başladı. İşte o zaman Fenerbahçe’nin zayıf tarafı ortaya çıktı.
Yani Fenerbahçe’nin arka tarafına gidersen bu sefer atak hattı geri gelmek zorunda kalıyor ve yoruluyor. Esasen yaşlı adamları var haliyle adamları zorla koşturup yoruyorsun. Bu maç tahminen de Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna malolacak. Zira geçtiğimiz yıllarda da içeride verilen bu türlü maçlar şampiyonluğu belirliyordu. Aferin Fatih Tekke’ye, hoş top oynattı, oyunu çirkinleştirmediler ve 1 puanı söke söke aldılar.
Aslında İsmail Kartal, İrfan Can’ı tercih edeceğine neden Cengiz’i tercih ediyor anlamak mümkün değil. Zira İrfan Can çok değişik şeyler yapan kısa ve uzun oynayan bir oyuncu. Cengiz hep aynı işleri yapıyor, daha da berbatı fizik olarak hazır olmadığı için rakibiyle fizikî temaslara girip oyundan atılmayı bekliyor. İsmail Kartal, birtakım tercihlerinde direterek takımı sahada canlı tutamıyor. Bu maç ruhsal olarak da Fenerbahçe için çok kötü olacak o denli gözüküyor. Şu Anda bir Ferdi Kadıoğlu’nu düşünün ne koşmuş neler yapmış?
Bir de Tadic’i, Dzeko’yu düşünün. Bu ikisinin yanına bir kaç isim daha sayabilirim. Fenerbahçe’deki oyuncuların üzerine yük eşit binmiyor. Kimileri kimilerinin sırtına binerek gidiyorlar! Alanyaspor son 10 dakika biraz daha titiz top kullansa 3’ü de bulabilirdi. Son anlarda karşısında Fenerbahçe olduğunu düşünüp oynadılar, bir Anadolu takımı var gibi düşünseler 3’ü atabilirlerdi. Bu iş bu türlü, ruhsal. Dün geceki maç için bir düz mantık yapalım. Fenerbahçelilerin hakeme söyleyecek bir şeyleri var mı? Bence yok. Tabana söyleyecekleri bir şey var mı? Hayır… Hava kaidelerine söyleyecek bir şeyleri var mı? Hayır…. Seyirciye bir şey söylemeye hakları var mı? Hayır… Geriye ne kalıyor, aynaya bakmak!
Hakem yeni yetişen hakemlerden… Kusur yaptı mı yaptı. Bence Fenerbahçe’ye çaldığı penaltı ucuzdu. Diyeceksiniz ki “Penaltının ucuzu kıymetlisi mı olur? Olur… Penaltıi penaltı mıydı? Değil… Bu duruma ceza alanı dışında faul verir misin, ben vermem. konumlarda rakibe faul çaldı mı, çalmadı. Şunu söylüyorum bu genç ve yeni başlayan hakemlere…
Örnek vereyim; Fenerbahçe ve Galatasaray stadında bu kadroların lehine verdiğiniz penaltı ve faulleri, bu grupların aleyhine çalarım derseniz sizi alnınızdan öperim! Neden bu iki takımı örnek veriyorum? Zira ikisi baş başa şampiyonluğa oynuyor. Bu dediğimi yaparsanız aslında bunların İstanbul’daki maçlarını size vermezler… Bu bence! Zira argoda bir laf vardır ya; Yemezler! Bir daha İstanbul yüzü göremez, Kayseri, Malatya gezer Anadolu’da seyyah olursunuz!
EMRE BOL – İSMAİL HOCA DİKKAT!
Alanyaspor teknik yöneticisi Fatih Tekke; maç öncesi Fenerbahçe’yi kendi sahasında karşılayacaklarını söylemişti. İlk golde Ferdi’ye ikili pres yapıp topu kazanınca bu şekilde oynayacağını düşünenler yanıldı. Çünkü Fenerbahçe oyun gücüyle her rakibi kendi ceza alanına kadar geri çekilmeye zorluyor. Fred sakatlandığı dan beri Szymanski’yi gören yok. Fred olduğunda sahada bir konfor alanı buluyordu. Alanzaman bulamayınca bütün tesirini kaybediyor. Kruniç ve İsmail Yüksek’in birlikte oynamasının hamleye hiç katkı vermiyor. İkisinden birinin gereksiz olduğunu düşünüyorum.
Dzeko zaman zaman öylesine ağır hareket ediyor ki, bilhassa gol pozisyonlarında top ona gelsin istemiyorum. Şiddeti düşük şutlarla kalecileri meşhur ediyor! Batsuayi her türlü daha iyi bir seçenek sanki… Ekipteki her oyuncuda inanılmaz bir gerginlik var. Tribünlerin de pek farkı yok. Gereksiz hudut, gereksiz panik… Oyun üstünlüğünü alıp skoru alamamak bununla da irtibatlı. İsmail hocaya tavsiyem birtakım oyuncuları artık kenarda oturtması gerekiyor.
Takım içi istikrarları düşünüp onu kesemem- bunu kesemem kanısına hiç girmesin.
Beraberlik dünyanın sonu değil.
Ligin bitmesine çok uzun bir süre var. Çok Önemli olan teşhisi doğru koyup, uygulayabilmek. Bu kadar rakip sahada kalıp, istatistikleri alıp neden puan kaybediliyor?
1-2 ismin yerinin değişmesiyle çarçabuk iş çözülebilir. Aman dikkat İsmail hoca.
GÜRCAN BİLGİÇ – TEZLER KAYBOLMAZ
Tam bir imtihan akşamıydı aslında.
Kendi alanındaki dokuzuncu puan kaybını Fenerbahçe. Baskı altında oynarken, doğru karar alma, sakin olma karakterinin imtihanını verdiler ilk olarak.
Pozisyona girmeye niyetli olmayan bir rakibin, önde baskı tuzağında kaldılar. benzer rakibin ritim arttığı anda daima sakatlık uydurarak tempoyu düşürmesini de seyrettiler. Böylesine gerginlik içinde hakem arkadaşların pusuda olduğunu bilerek çıktılar muhtemelen sahaya, ne itiraz ettiler ne de kışkırtmaya karşılık verdiler.
Halbuki final görmeliydiler her maçı. Dolayısı ile seyirciyi de sahanın içine çekemediler. Onlar vazgeçince, seyredenler de oturdu yerinde. Yani; Fenerbahçe taraftarı da imtihanı tekrar geçemedi. Takımın en ihtiyacı oyduğu son kısımda “mırıltılarla” seyrettiler sahayı.
Bu türlü müsabakaların teknik tahlili olmaz.
Oynattırmadan, koşturmadan, yalnızca saate ve topa bakarak oynayan Alanyaspor vardı karşılarında. Maç öncesinde Fatih Tekke, “Defansta iyi değiliz, çekilmeyeceğiz” dedibunun zıddını söylemiş ekibine. Haklı olarak…
İlk ikram Ferdi, Djiku ikilisinden geldi. Alanyaspor’un beraberlik golünde tekrar Djiku’nun adamıydı golü atan. Livakoviç de çok hoş yedi golü. Fred’in olmadığı orta sahada, Krunic-İsmail ikilisinin ofansif kalitesi, defansif karakterlerinin çok gerisinde kalıyor.
Sadece beklerin üzerine kurdular hamle seçeneklerini. Rakip de bunu istiyordu, önlemini almıştı, kenarları iki oyuncu ile kapattı. Szymanski’de haftalardır gerileme var. Kilit açan ‘oyuncuyken, sorumluluk almaktan kaçan haline gelmiş. Tekrar de takım olarak duvarı yıkmak ismine çok uğraştılar.
Bunu yazacağı aklıma gelmezdi ama bu benzeri durumları “kalite” ile aşmaları gerekirken, bu beklentideki oyuncular da ellerini taşın altına sokmadılar.
Sonuç; yarıştaki savlar kaybolmaz. Galatasaray da puan kaybedecek zira. Bu maçların Fenerbahçe ismine kritik noktası mentaldir. Yeniden ayağa kalkmak için, geçmiş dönemlerdeki kusurları yapmadan, algıyı doğru yöneterek yola devam etmeleri gerekiyor.