Spor yazarları RAMS Başakşehir – Galatasaray maçını değerlendirdi

MUSTAFA ÇULCU – İKİSİ DE PENALTI DEĞİL

Başakşehir, beklenenin tersine temposuz ve kötü başladı. Galatasaray geçiş oyunu oynuyor, rakibin sağ kanadını Barış ile iyi zorluyor. Deniz Türüç’ü iyi kapattılar, oynatmadılar. Oyunu geriden kurma virüsü Başakşehir’i geri düşürdü. Osimhen, rakip stoperleri iyi zorladı, her ikisi de sarı kartla oynuyor.

Başakşehir, ikinci yarı savunma ardı toplarla gol aradı, iyi de konumlar buldu. Okan hoca Kerem’i oyundan aldı, saha içi pozisyon değişikliğine gitti ve öne aldığı Kaan, top rakipteyken geri gelip savunmayı beşledi. Skoru tutarak zor deplasmandan galibiyetle dönmeyi bildiler. Atilla Karaoğlan hafta içi yönettiği Trabzon’daki kupa maçında kötüydübu maçta daha derli toplu, denetimli hakemlik yaptı.

Maçın derhal başlarında Osimhen-Opoku mücadelesinde şimdi bariz gol şansı kriterleri oluşmadı, Opoku’ya sarı doğru. Kemen ile Yunus uğraşı doğal temas, Yunus sağa savruluyor, Lima’ya çarpıyor. Devam kararı doğru, karara tepki veren Yunus’a çıkan sarı doğru. Torreira’ya denetimsiz hareket diye sarı gösteriyorsan ki, yalnızca faul kafiydi; Faruk daha fazlasını 26’da Yunus’a yaptıona sarı vermemişti… Başlar karıştı.

Mertens’in uzun ortasında yere düşerken ayak hizasındaki topa baş vurmaya çalışan Hamza’nın, sol destek kolu yerde… Top kola geliyor, penaltı olmaz, devam kararı doğru. İlk yarının son dakikası Keny’nin topsuz alanda Sanchez’e hareketine çıkan sarı kart kâfi. 51’de Abdülkerim’in konumunda Keny’ye bir eylemi olmadığı için penaltı yok, devam doğru. Gösterdiği sarı kartlar doğru.

REHA KAPSAL – DEVAM EDİYOR!

Hafta içi Türkiye Kupası’nda yenişemeyen iki takım, dört gün sonra lig maçında karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılarda tek hedef; çoğu zaman ki 3 puan… Onlar için tek endişe takımın oyun lideri Sara sakatlığı sebebiyle yok, tabii ki Kerem tercihi bu açıdan kesinlikle doğruydu. Başakşehir özelikle savunma ve orta saha oyuncularının cezalı ve sakat olması nedeniyle önemli eksiklerle böylesine bir maça çıkmak tabii ki çok dertliydi.

İlk devre topa ve oyuna hakim olan Galatasaray’dı. Birde buna rüzgar avantajı eklenince nerdeyse tek kale oyuna dönen bir maç oldu. Tahminen bunu çok üretkenliğe çeviremese de soyunma odasına önde girmesini bildiler sarı kırmızılılar… İkinci yarıya Başakşehir iyi başladı. Rüzgarı ardına bu sefer alan taraf olarak, en çok önemli silahı olan açık alana geçiş atağa ile golü buldular ama ilk yarıdaki aynıi anlamsız birbirine uyumsuz 3’lü oyuncu profili ve yanlış yerleşimleri ile her an rakibine pozisyon veren gol yiyecek imajı sağlıklı bir savunma anlayışı değildi.

Nitekim ikinci golü yemeleri tesadüf olmayacaktı ve olmadı. Oyunun istikrarının Galatasaray açısından oturmaması tempoyu zaman zaman yükseltip ya da düşürememesinin en çok önemli sebebi Sara’nın olmayışı idi. Onun oyun liderliği ve aklı tabii ki çok çok önemli ve de bu hususta çok yetenekli ve lider bir oyuncu ama o olmadığı zaman buna bir tahlil üretmeli sarı kırmızılılar… Barış Alper yeniden sahada basmadık yer bırakmadı.

Mücadele onda, yüksek şiddetli koşular onda, iki golle maça damgasını vuran da o… Sanırım gecenin yıldızı tartışmasız o’ydu. Galatasaray herkesin bildiği içerde ve dışarda her maç aldığı galibiyetlerle şampiyonluk yarışına frensiz tam gaz devam ediyor.

LEVENT TÜZEMEN – GALATASARAY’IN YİĞİT YÜREĞİ

Soğuk havaya, harikulade yağmura ve denetim edilemeyen rüzgâra karşın Başakşehirli ve G.Saraylı oyuncular çok iyi mücadele etti. Sara’nın yokluğunu G.Saray oyunu kurma ve yönlendirme konusunda ziyadesiyle hissetti. Kerem Demirbay, Sara’nın sorumluluğunu gereğince yapamadı. G.Saray, kopuk kopuk oyunun hakimiydi. Kaygan taban nedeniyle en büyük özelliği olan pas yapma kalitesini sahaya tam olarak yansıtamadı. Lakin iki isim vardı ki G.Saray da fizik olarak tüm ağır hava şartlarına meydan okudu.

Osimhen çalışkanlığı, defans gerisine yaptığı koşuların yanı sıra daima yer değiştirmesi Başakşehir savunmasını altüst etti. Barış Alper güçlü fiziğiyle maça damgasını vurdu. İkili uğraşların birçoğunu kazandı. Rakiplerini kovaladı, hamleye katkı sağladı, savunmaya bile yardıma geldi.

G.Saray’ın ilk yarıda rüzgârla birlikte oynamasına karşın rakip kaleye fazla şut atmayı düşünmemesi büyük eksiklikti. Devre biterken Barış, çalışkanlığının karşılığını attığı nefis golle süsledi. Mertens önde baskı yaptı, kaleci Muhammed’in kısa düşen pasını başla indirdi. Yunus, Barış’a pas yaptı. Osimhen ile duvar pasına giren Barış, eksiksiz bir gol yaptı. Başakşehir’in iki golcüsü Piatek ve Keny ortaklaşa bir golle imza attı.

Keny’nin ortasına Muslera yatmakta geç kalınca Piatek golü attı. G.Saray, gole karşın bozulmadı. 6 dakika sonra sahneye tekrar G.Saray’ın yiğit yüreği Barış Alper çıktı. Sağdan kapalı köşeden kaleci Muhammed’i avlayan golü attı ve G.Saray’ı üstünlüğe taşıdı. Galatasaray çok değerli bir 3 puan aldı.