DOLAR
38,0001
EURO
41,2441
ALTIN
3.696,99
BIST
9.044,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Suphiye Orancı’nın Metin Akpınar’dan olan kızları dahil 4 çocuğunu bıraktığı komşusu konuştu: O söylediği söz hiç unutamam…

“Hepsi ile görüşüyoruz. Bayramda ziyaretlerime geliyorlar”

Suphiye Orancı’nın Metin Akpınar’dan olan kızları dahil 4 çocuğunu bıraktığı komşusu konuştu: O söylediği söz hiç unutamam…
21.04.2024 13:00
15
A+
A-

Suphiye Orancı‘nın Sanatçı Metin Akpınar’dan olan ikiz kızları da dahil 4 çocuğunu bıraktığı Antalya Tekirova’daki Adile Şener konuştu. Adile Şener, yurda çocukları teslim ederken en büyük kızın “Anne bizi bırakma” sözlerini hiç unutamadığını söyledi.

Şener, “4 kız çocuğunun bakımına tek başıma yetişemeyince komşular birer teşhis aldı. Dilara’yı kardeşim Sevim aldı. His bende kaldı. Bir süre bu türlü gitti. Komşudan inek sütü alıyorduk. İnek gebe olunca süt Duygu’yu hasta etti. Doktora götürdük. 3 gün hastanede yattı. Bu sırada gerçek annenin mahpusa girdiğini öğrendik. Annenin gazeteciye gönderdiği mektupta ‘Çocuklarım için mahpusa girdim’ dediğini öğrenince eşim valiliğe dilekçe ile başvurdu. Dilekçenin akabinde o zamanki yurt müdürü, vali beyin eşi ve sorumlular bize geldi. Biz diğer aileleri aradık. Çocukları getirdi. Hiçbirimiz çocukların anne ve baba şefkatinden uzak büyümemesi için bırakmak istemiyordu. 6 ay bakmıştık, onları çok sevmiştik. Hepimiz ağlıyorduk. Yurt müdürü iki araçla bizi de aldı. Çocukların kalacağı yurda götürdü. ‘Gözünüz artta kalmasın. 4’dü de devletimize emanet’ dedi. Biz gözyaşları içinde çocukları bırakıp geri döndük” diye anlattı.

Sabah’a konuşan Adile Şen şunları söyledi:

“Kızların annesi halıcılarda tercümanlık yapıyormuş. 9 yıl önce vefat eden eşim Emin Şener ile görüşmüş. ‘Çalışamıyorum, çok zor durumdayım. 2’si ikiz 4 kız çocuğum bakar mısın’ demiş. Eşim ‘Tamam’ deyince taksi ile 2’si 2 aylık ikiz, en büyük kız 5 oburu 3 yaşında olmak üzere 4 kız çocuğunu bırakıp gitti.

Çocukların üstünde başında bir şey yoktu. Komşudan inek sütü olarak ikizlere baktı. O zaman dikiş makinesi giysilerini diktim. Anne sonra bir defa geldi. Bir daha da gelmedi.

4 kız çocuğunun bakımına tek başıma yetişemeyince komşular birer teşhis aldı. Dilara’yı kardeşim Sevim aldı. His bende kaldı. Bir süre bu türlü gitti. Komşudan inek sütü alıyorduk. İnek gebe olunca süt Duygu’yu hasta etti. Doktora götürdük. 3 gün hastanede yattı.

Bu sırada gerçek annenin mahpusa girdiğini öğrendik. Annenin gazeteciye gönderdiği mektupta ‘Çocuklarım için mahpusa girdim’ dediğini öğrenince eşim valiliğe dilekçe ile başvurdu.

Dilekçenin akabinde o zamanki yurt müdürü, vali beyin eşi ve sorumlular bize geldi. Biz diğer aileleri aradık. Çocukları getirdi. Hiçbirimiz çocukların anne ve baba şefkatinden uzak büyümemesi için bırakmak istemiyordu. 6 ay bakmıştık, onları çok sevmiştik. Hepimiz ağlıyorduk. Yurt müdürü iki araçla bizi de aldı. Çocukların kalacağı yurda götürdü. ‘Gözünüz artta kalmasın. 4’dü de devletimize emanet’ dedi. Biz gözyaşları içinde çocukları bırakıp geri döndük.

Çocuklardan yurttan ayrılırken en büyük kız ‘Anne beni bırakma’ sözleri yüreğimi dağladı. Büyük kız her şeyin farkında idi. O söylediği söz hiç unutamam. Hâlâ yüreğimde. Daha sonra yurda eşimle birlikte 4 kızın ziyaretlerine gittik. Giderken giysi ve ayakkabı ikram götürüyorduk. İnanılmaz seviniyorlardı. Yurt müdürü bizi uyardı, ‘Hediyeyi siz vermeyin biz verelim. Diğer çocuklara hava atıyor’ diye bizde sonra armağanları hep yönetime teslim ettik.

Anne cezaevinde iken yurda ‘Çocuklarımı evlatlık vermeyin. Cezaevinden çıkınca çocuklarımı alacağım’ demiş. Biz yıllarca yurda gidip geldik. Çocukları almak istedik. Anne bu türlü söyleyince bize vermediler.

25 yıl sonra beni His buldu. Sonra hepsi ile görüştük. Kedi öz kızım onlara çocukluk fotoğraflarını gönderdi.

En son en büyükleri ile İzmir’deki ile de görüştüm. Bana ‘moralim çok bozuk’ deyince yanıma gelmesini turizmde işe yerleştireceğimi söyledim. Kızlardan iki tanesi öğretmen. Hepsi ile görüşüyoruz. Bayramda ziyaretlerime geliyorlar.”

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.