DOLAR
35,9677
EURO
37,1790
ALTIN
3.307,49
BIST
9.951,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

TİHV’den TİHEK’in ‘Besna Tosun’ kararına tepki: Cezasızlık yolunu açarak işkenceyi önleme mücadelesine zarar veriyor!

TİHV’den TİHEK’in ‘Besna Tosun’ kararına tepki: Cezasızlık yolunu açarak işkenceyi tedbire uğraşına zarar veriyor!

TİHV’den TİHEK’in ‘Besna Tosun’ kararına tepki: Cezasızlık yolunu açarak işkenceyi önleme mücadelesine zarar veriyor!
17.01.2025 02:00
0
A+
A-

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) Cumartesi Annelerinden/İnsanlarından olan Besna Tosun hakkında verdiği “Kötü Muamele Yasağının İhlal Edilmediği” kararına tepki gösterdi. 

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI- İşkence özgürlüğü: Altı farklı kelepçe

Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının 14 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen 968. Hafta Buluşmasında polis mühahelesinin gerçekleştiği öğrenildi. Bu müdahale sırasında Cumartesi İnsanı olan Besna Tosun, işkence ve kötü muamele gördüğü gerekçesiyle TİHEK’e müracaatta bulundu. TİHEK, “Kötü Muamele Yasağının İhlal Edilmediği”ne hükmetti. TİHV, mevcut ispatların TİHEK tarafından gözardı edildiğini öne sürerek, kurumun, Tosun’un başvurusu hakkında verdiği “Kötü Muamele Yasağının İhlal Edilmediği” kararına tepki gösterdi.

TİHV’in basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

TİHEK’in çok sayıda aykırı kelepçeyi makul bulma münasebeti: ‘Jest ve mimikler’

“Besna Tosun, gözaltına alınırken işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığını ifade ederek TİHEK’e müracaatta bulundu. Müracaat evrakında video kayıtları, tıbbi raporlar ve şahit sözlerine yer verildi.
Ancak TİHEK, bu ispatları kâfi bulmayarak şiddet uygulayan kolluk güçlerinin görev yaptığı Beyoğlu Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen yanıtları ve evrakı dikkate aldı.

Besna Tosun’un “sinirli bir halde gerçekleştirdiği jest ve mimik hareketleriyle elinin kelepçelenmesine mani [olduğunu], olayın geçtiği caddenin birçok açıdan işlek ve çok önemli bir pozisyonda bulunduğu[nu]”ifade eden TİHEK, Besna Tosun’a fizikî şiddet uyguladıktan sonra çok sayıda zıt kelepçe takan kolluk güçlerinin bu eylemlerini “meşru zor kullanma yetkisi” çerçevesinde “orantılı güç kullanımı”  olarak değerlendirdi.

TİHEK’in bu değerlendirmelerini kuvvetle eleştiren ve Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’nin “ters kelepçei yasaklanmış gereksiz acı ve ıstıraba neden olan kısıtlama tekniklerinin kullanılmaması” tespitini hatırlatan TİHV, “Başta TİHEK’e yapılan bu müracaat dâhil Cumartesi Anneleri’ne/İnsanları’na olmak üzere gözaltına alınan şahıslara yasa ve hukuka aykırı talimat gereği yahut isteyerek ‘ters kelepçe’ uygulayan, talimat veren yahut göz yuman tüm kamu vazifelileri hakkında herhangi bir şikâyet beklenmeksizin, İstanbul Protokolü çerçevesinde resen tesirli bir biçimde soruşturma süreçleri çabucak başlatılmalıdır” dedi.


TİHV: ‘Soruşturma yetkisi olmayan TİHEK, işkenceyi meşrulaştırıyor’

TİHEK’in bağımsızlık unsuru başta olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Paris Unsurları ve BM İşkenceye Karşı Kontrata ek İhtiyari Protokol (OPCAT) İlkeleri’nden tamamen uzak olan bir kurum olduğunu buna rağmen maddeyle Ulusal Tedbire Mekenizması (UÖM) olarak da yetkilendirildiğini vurgulayan TİHV,  gerek söz konusu unsurlar gerekse uluslararası düzeneklerin değerlendirmeleri uyarınca UÖM’lerin hiçbir şekilde soruşturma organı olmayacağını hatırlatarak, TİHEK’in de hiçbir şekilde işkence ve diğer kötü muamele savlarını soruşturma yapma yetkisinin olmadığı gerçeğinin altını çizdi.

TİHV, hal böyleyken TİHEK’in İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele ya da Cezaların Tesirli Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu’na (İstanbul Protokolü) uygun olmayan şekilde soruşturma yürüterek cezasızlık yolunu açtığını ve işkenceye karşı yürütülen mücadeleye önemli zarar verdiğini vurguladı.
TİHV, aksi kelepçe uygulamasıi fizikî ve ruhsal zarar veren uygulamaların “meşru” olarak değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak TİHEK’in yürüttüğü soruşturmada tespit edilen  ciddi eksiklikleri şu şekilde sıraladı:

Kanıt Toplamada Yetersizlik: Kamera kayıtları aynıi ek kanıtlar talep edilmedi ve mevcut deliller bağımsız şekilde incelenmedi.

Tıbbi Bulguların Göz Gerisi Edilmesi: Travma belirtileri içeren tıbbi raporlar dikkate alınmadı.

Tarafsızlık Unsuruna Hürmet Duyulmaması: Karar, yüklü olarak şüpheli polis memurlarının bağlı olduğu yönetimin karşılıklarına ve paylaştığı evraka dayandırıldı.


TİHV’den davet: “TİHEK’e başvurarak işkenceye karşı mücadeleyi zayıflatmayın!”

Evrensel unsurlara göre yetkisi olmadığı halde soruşturma görevi üstlenen ve bu soruşturmaları da İstanbul Protokolü’ne aykırı olarak yürüten TİHEK’in, 2018-2023 yılları arasındaki altı yılda kendisine yapılan toplam 4.706 müracaattan yalnızca 11’inde ihlal kararı verdiğini vurgulayan TİHV, bu durumun cezasızlık kültürünü beslediğini ve azapla mücadele gayretlerini baltaladığını ifade etti.

Bu nedenle de TİHV; TİHEK’in bir UÖM olarak soruşturma yürütme yetkisinin derhal sonlandırılmasını talep etti. TİHV ayrıyeten işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan şahıslara, ve azabın önlenmesine yönelik çalışma yürüten kurumların, işkence ve diğer kötü muamelenin soruşturulması görev ve sorumluluğu hiçbir şekilde bulunmayan Ulusal Tedbire Düzeneği ismine TİHEK’e işkence ve diğer kötü muamele yasağı kapsamda müracaatta bulunarak cezasızlık olgusuyla mücadeleyi zayıflatmaması; şikâyetlerini İstanbul Protokolü’ne uygun tesirli bir soruşturma talebiyle direkt Cumhuriyet Savcılıklarına iletmeleri davetinde bulundu.

TİHV son olarak, işkence ve diğer kötü muamelenin tespit ve belgelenmesinde, tamir, tazmin ve özellikle cezasızlıkla mücadele kapsamında 35 yılıdır sürdürdüğü aktif destek, katkı ve dayanışmayı bugün de kararlılıkla devam ettirdiğini ifade ederek, mutlak yasak olan işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan ayrımsız herkesin ünitelerine başvurabileceğini bir sefer daha hatırlattı”


Kızıl Goncalar: Neye yahut kime taparsa tapsın sonuçta herkes fâni!


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.