Moskova: Kiev ile barış için uygun koşullar mevcut değil

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin gelecek ay ABD Başkanı Joe Biden’a bir barış planı sunacağını açıklamasının akabinde Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov bugün, Moskova’nın Ukrayna ile barış görüşmeleri için ”uygun koşullar’’ görmediğini söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Rusya’nın Kursk bölgesine yönelik hücumun gelecek ay ABD Başkanı Joe Biden’a sunacağı bir barış planının modülü olduğunu söylemesinin akabinde Kremlin, Kiev ile barış için uygun şartların olmadığını söyledi.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Hindistan Başbakanı Narendra Moodi’nin geçen hafta gerçekleştirdiği Ukrayna seyahati üzerine gelen bir soru üzerine, “Hint tarafı başından beri barıştan yana bir tavır sergiledi. Bu, bizim dünya görüşümüzle de uyumlu. Lakin şimdi açıkça görülüyor ki, buna aynı görüşmeler için uygun şartlar yok” dedi.

Zelenski ”zafer planı” olarak isimlendirdiği barış planının ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşmadı. Ancak detayları ABD Başkanı Joe Biden ve ABD başkanlık seçimlerinin iki adayı Kamala Harris ve Donald Trump ile paylaşacağını söylemişti.

Rafael Grossi’nin Kursk nükleer santraline ziyaretinin akabinde Rusya, Birleşmiş Milletler’e bağlı nükleer kontrol ajansına “daha objektif” olma çağrısı

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi’nin Kursk nükleer santralini ziyaret etmesinin akabinde BM ajansının “daha objektif ve net” bir tavır sergilemesi gerektiğini ifade etti. Zakharova, Grossi’nin ziyaretine dikkat çekerek, Batılı ülkelerin uluslararası ajansların çalışanlarını “susturmaya” çalıştığını ve “gerçekleri ifade etmelerini, bilgileri doğrulamalarını engellediğini” iddia etti.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın, iki hafta önce Ukrayna’yı bölgedeki nükleer santrali hedef almakla suçlamasının ardından, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rusya’nın güneybatısındaki Kursk nükleer santralini hafta başında ziyaret etmişti. Grossi Kursk Nükleer Santrali’nde drone ataklarına dair ispatlar gözlemlediğini ve bölgenin nükleer güvenlik tarafından risk altında olduğunu söylemişti.